Banking and finance law is a highly sought after area

Ülkemizde yaralanmalı trafik kazaları sıklıkla yaşanmaktadır. Bazen hafif yaralanmalar ile atlatılsa da bazı trafik kazalarında ağır yaralanma, sakat kalma sonucu maluliyetler gerçekleşmektedir. Yaralanmalı trafik kazalarında hukuki süreç yine hem ceza davası yönünden hem de tazminat davaları yönünden başlar. Savcılık makamı olayın suç teşkil etmesinden dolayı taksirle adam yaralamadan dolayı tahkikat başlatır. Kusurlu kişi hakkında iddianame düzenleyerek kamu davası açılmasını sağlar.

Tazminat davası bakımından ise süreç aşağıdaki şekilde ilerleyecektir;

Sigorta Genel Şartları A.1 maddesinde kısaca “yaralanmalardan” söz edilmiş ise de, bunu TBK.54.maddesine göre yorumlamak gerekmektedir. Söz konusu maddede “Bedensel zarara uğrayan kimse büsbütün veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını isteyebilir” denilmesine göre, trafik kazasında yaralanan kişinin maddi zararlarını şöyle bölümlendirmek gerekmektedir:

  1. a) Sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı,
  2. b) Geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı.

1- Sürekli İş Göremezlik (Kalıcı Sakatlık) Durumu

Bunu da ikiye ayırmak gerekmektedir:

  1. a) Kazadan hemen sonra “kalıcı sakatlık” durumu ortaya çıkmışsa, örneğin kaza geçiren kişi bir organını yitirmişse, sigortaya tazminat için başvurduğunda yapılması gereken, onu yetkili Sağlık Kurullarından birine göndermek ve sakatlık oranını belirleyen bir rapor almaktır.
  2. b) Kalıcı sakatlık durumu, uzun bir tedavi sonrasında ortaya çıkacaksa, o zaman tedavinin sonuçlanması beklenecek ve tedavi süreci bittikten sonra yetkili Sağlık Kurullarından birine başvurularak varsa kalıcı sakatlık oranını belirleyen bir rapor alınacaktır.

Sürekli (kalıcı) sakatlık oluşması durumunda alınacak olan maluliyet raporu ile sigorta şirketlerine (poliçe limitleri dahlinde- 2020 yılı için 410.000,00 TL) karşı dava açılır. Sürekli iş göremezlik tazminatı kazada yaralanan kişinin kazadan önceki son 3 aylık ortalama aylık geliri, kazadaki kusur oranı, yaşı ve maluliyet oranına göre hesaplanır.

2- Geçici İş Göremezlik Durumu

Kaza geçiren kişinin, kalıcı sakatlık durumu söz konusu olmayıp, bir süre tedavi görmesi, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğramış bulunması geçici iş göremezliktir. Yargıtay kararlarında buna “mesleki işten kalma süresi” denilmektedir.

Geçici iş göremezlik durumunun, sigorta kapsamında olmadığı gibi yaygın bir kanı olup, bu tür zararlar, araç hasarlarında söz konusu “kazanç kaybı” ile karıştırılmakta; mesleki işten kalma süresindeki kazanç kayıplarına ilişkin istekler sigorta şirketlerince geri çevrilmektedir. Oysa bu yanlıştır.

Yargıtay’ın bu konudaki görüşleri kesindir. Taşımacı veya işleten “geçici işgöremezlik” zararlarından sorumlu olduklarına ve sigortacı da bu sorumluluğu belli bir oranda üzerine almış bulunduğuna göre, kaza geçiren kişinin iyileşme süresi içerisindeki “kazanç kayıplarından” veya her türlü maddi zararlarından sigortacı da sorumludur ve bu tür tazminat isteklerinin yerine getirilmesi zorunludur.

Yargıtay’ın doğrudan sorumluluk sigortalarıyla ilgili bir kararında “Trafik kazası sonucu uğranılan maddi zarar sebebiyle, kişinin işinden ve gücünden kaldığı süre içinde oluşan gelir kaybından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur” denilerek bu konuya, sigortacı yönünden, açıklık getirilmiştir.

Geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanırken yaralanan kişinin sağlık kurulu tarafından belirlenen iyileşme süresi, yaşı, kazadan önceki son 3 aylık ortalama aylık geliri dikkate alınarak hesaplanır.

Hem Sürekli İş Göremezlik hem de Geçici iş göremezlik tazminat hesaplamaları ancak bu işin eğitimini almış bilirkişi ve uzman hukukçular ve uzman avukatlar tarafından hesaplanabilir.

Her ne kadar başvuru yoluyla tazminat talebi mümkün olsa da gerçek zarar her zaman sigorta şirketlerinin yapmış oldukları ödemelerin çok üzerinde olmaktadır. Dolayısıyla gerçek zararın elde edilebilmesi için sigorta hukuku alanında uzman bir avukat aracılığıyla dava açılarak Yargıtay Hesap Ölçütleri ve Adli Tıp Maluliyet Raporları doğrultusunda tazminat hesaplamalarının yapılarak sonuca gidilmesinde mağdurların büyük yararı bulunmaktadır. Bu bakımdan kaza sonucu mağduriyet yaşayan kişilerin daha fazla mağdur olmaması adına trafik kazaları alanında uzman avukat aracılığı ile tazminat hakkını araması önem arz etmektedir.

Bakıcı, Tedavi ve Cenaze Giderleri

Bakıcı ve Tedavi Giderlerinin Trafik Sigortasından Ödenmesi

Trafik kazasında ağır yaralanma hali durumunda yani yatağa bağlayacak derecede bir yaralanma hali var ise tazminatınız çok daha yüksek olacak ve bakıcı gideri adı altında bir tazminat ödemesi daha yapılacaktır.

Yaralanamadan dolayı tedavi gören kişi, tedavi masraflarını da tazminat davasının konusu yapabilir. Zira Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 11.05.2012 gün E.2011/7758 K.2012/6081 sayılı kararında: “Her ne kadar, 2918 sayılı KTK’nun 98.maddesinde, 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesiyle yapılan değişiklikle tedavi giderlerinin “hastane masrafları” bölümü Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak ise de, Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir” hükmü ile söz konusu tazminatların da kazazedelere sigorta şirketleri tarafından ödenmesi gerektiği kararına varılmıştır.

Cenaze (defin) Giderlerinin Trafik Sigortasından Ödenmesi

Uygulamada, çoğu kez, sigorta şirketlerinden cenaze ve defin giderleri istenmemekte, sanki sigortacının böyle bir ödeme yapma yükümlülüğü olmadığı gibi yaygın ve yanlış bir kanı bulunmaktadır. Oysa, cenaze giderlerinin ödenmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi 1.fıkrası hükmüdür. Her ne kadar Genel Şartlarda açık bir hüküm bulunmamakta ise de, sigortacı, yasa gereği cenaze giderlerini de ödemekle yükümlüdür.

Bu konuda Yargıtay’ın bir kararında: “Defin giderleri ve cenazenin taşınma masraflarından oluşan zarardan, Zorunlu Sorumluluk sigortacısı da ölüm teminatı nedeniyle sorumludur. Defin giderlerinin sigorta poliçesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle bu istemin sigorta şirketi yönünden reddi hatalıdır” açık ve net bir şekilde hüküm altına almıştır.

Hem Bakıcı Giderleri hem Tedavi Masrafları hem de Cenaze Giderleri hesaplamaları ancak bu işin eğitimini almış bilirkişi ve uzman hukukçular ve uzman avukatlar tarafından hesaplanabilir.

Her ne kadar başvuru yoluyla tazminat talebi mümkün olsa da gerçek zarar her zaman sigorta şirketlerinin yapmış oldukları ödemelerin çok üzerinde olmaktadır. Dolayısıyla gerçek zararın elde edilebilmesi için sigorta hukuku alanında uzman bir avukat aracılığıyla dava açılarak Yargıtay Hesap Ölçütleri ve Adli Tıp Maluliyet Raporları doğrultusunda tazminat hesaplamalarının yapılarak sonuca gidilmesinde mağdurların büyük yararı bulunmaktadır. Bu bakımdan kaza sonucu mağduriyet yaşayan kişilerin daha fazla mağdur olmaması adına trafik kazaları alanında uzman avukat aracılığı ile tazminat hakkını araması önem arz etmektedir.